10 Kasım 2011 Perşembe

Taşı toprağın altın


20 yaşından sonra hayatıma giren internet bir nebze daha hareketlendirmişti, gerçi o zaman şimdiki gibi Cameralar,görüntülü sohbetler,usb bağlantıları olmadığı için netten tanışacağın birini kolay kolay görme şansın yoktu, o yüzden dediği gibi biri olsun diye dua etmekten başka çare yoktu.

Artık Bodrum'a tamamen veda etmiş İstanbul'a gelmiştim.Aşık olup olacağım adamlar,bir gece olsun seviştiğim ama asla haz almadığım salaklar,Sibel denen arkadaşımın sayesinde arabada para karşılığı seviştiğim günler,biriyle tanışıp ortadan kaybolan,öldü mü kaldı mı belli olmayan Ebru,tekne turu için yanına çalışmaya girdiğim ve ilk günden amıma parmağını sokmaya çalıştığı için 1000 Mark'ını çalıp ayakkabı ve giysiye yatırdığım Selim,benimle bir yere geldiğinde bana ilgi duyan herkese ilgi duyan ibne arkadaşım İlkay,bir süre içimde hoş fırtınalar koparan Ricky,kocasını umarsızca boynuzlayan Serpil ve Aysun hepsi Bodrum'da kalmıştı ve ben artık İstanbul'dum,İstanbul bendi.

Bir arkadaşımla ortak tuttuğumuz evde yaşamaya başladık, arkadaşım benden uzun boylu ve çok güzeldi ama ben de yabana atılır gibi olmadığım için onu kıskanmıyordum haliyle (yalan her zaman uzun bacaklı kızları kıskanırım ben bir kere) İstanbul'da oldukça çevresi olan bu arkadaşım (Nalan) beni ilk önce zengin 40 lı yaşlarda biriyle tanıştırdı ve ben salak gibi  evli ve benden 20 yaş büyük adama aşık oluverdim,oysa adamın niyeti iki çıtırla dolaşıp,para yedirip birisini sikmek, ama ben bunu anlamam, aşık olduysam anlamam,ille boyumun ölçüsünü almam lazım.

1 ay dolaştık,gezdik adamla ben aşık olduğum için sevişmedim,o sevişmediğim için kızdı,uzaklaştı bir gün fırsatını buldu, boş bir anımda domalttı beni ben mırın kırın edince 'bu yaştan sonra sikişmeyi senden mi öğreneceğim' diye yapmadı, bari şunu indir diye ağzına sokup, ağzıma boşaldı ve bana bir daha asla yüzüne bakamayacağım şekilde utanmak düştü haa bir de çantama koyulan bir tomar para.

Çok çabuk aşık olabilitesi olan bir kaltak olduğum için bir süre internetten birileriyle vakit geçireyim , böylece aşık ta olmam,kafam dağılsın şekli çabalayışım beş kişiden ikisine deli gibi aşık olmamla sonuçlandı.Biri Ankara'dan benim için gelen ve Ricky gibi içten sohbetle sabaha kadar bir kasa bira ve iki paket sigara bitirdiğimiz, sonrasında çekyat üzerinde öpüştüğümüz Mehmet'ti.Gittikten sonra bana mesaj ile sevişmediğim için beni taktir ettiğini yazmıştı,oysa ben adet günümde olduğum için sevişmemiştim ve onu aklımdan aylarca çıkaramayacaktım.

İkincisi netten tanışıp iyi arkadaş oludğum 120 kiloluk Özgür'dü, onunla epeydir okey oynuyor ve atışıyorduk, bir ara makarnasına oynadığım oyunu kaybedinde bana gelmesi şart olmuştu.

Evi toplayıp makarnamı ve diğer yemekleri yaptıktan sonra saçlarımı topuz yaparak, makyajımı tamamladım.Gelen sevgilim olacak biri olmadığı için fazla özenmedim ama az sonra buna çok pişman olacaktım.Evet pişman olacaktım çünkü 120 kiloluk dev olarak beklediğim insan evladı yemyeşil gözleriyle ve kaslarıyla karşımda dikiliyordu ve olsa olsa 70 kilo ya var ya yoktu.

Makarna sonrası sabaha kadar tuttuğu yerde üzerine çıkan Özgür'le birlikte olmadıysam da çok haz aldım ve  bunun farkına vardığı için bu işi oyuna dönüştürdü.Tezgahın üzerinde,yatakta,yerde heryerde yiyiştik ama seks yapmadık ama ben bu adama da aşık gibiydim.

Ertesi gün nette karşılaştığımda oldukça havaya giren Özgür'le biraz tartıştıktan ve birbirimize ağır hakaretler ettikten sonra gece yarısı yağmura  aldırmadan kapıma geldiğinde kapının arkasında seviştik ,sonrasında bir daha görüşmesek te ben aylarca gözlerinin etkisinden kurtulamadım.Salak ben, gerzek ben , ah ben ah

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder