13 Kasım 2011 Pazar

sevginin altında kaldım

Erhan'ı o gün itham etmenin, suçlamanın sıkıntısıyla boğuştum bütün gün, benim için sık sık o kadar uzun yolculuklara katlanan,benimle birlikte yaşama hayalleri kuran hatta çocuklarını doğurmamı isteyen bir adama ne kadar nankörlük etmiştim.Orospu ben,mal ben,salak ben.

O akşam internet kafede aldım soluğu iki gün sonra İstanbul'a dönecekti Erhan ve kalan 2 gününü zehir ettiğim için bir kez daha özür dileyip onu yanıma çağıracaktım, gideceği güne kadar yataktan hiç çıkmayacak,yemeği bile yatakta yiyecektik.

Her zaman bulunduğu siteye gelmesi için sms attım cep telefonuna,zaten oradaymış beni bekliyormuş,ben tam onu eve çağıracağım an  'ben o kızı seviyorum' cümlesi ile karşılaştım, ne demek bu dedim, anlattı.Ben onun için çok değerliymişim,çok özelmişim,benim hakkımı ödeyemezmiş ama bu kıza aşıkmış.Benden 3-4 yaş küçük bir kıza aşıkmış ve İzmir'e her gelişi aslında benim değil onun içinmiş, kızı ailesinden istemeyi düşünüyormuş.Yani beni de sevgilisiyle her görüşmesinde becermek için kullanmış,yani el süremediği sevgilisini bile düşünmüş olabilir benim içime girerken.Piç Erhan,onun bunun evladı Erhan,geber Erhan.

İnternet kafede olduğum için mi bilemiyorum ama gözlerimde yaşlarla dondum kaldım ben,hareket edemedim,bir şey yazamadım,dakikalarca dondum kaldım.Fazla sayıda fedakarlık yapmamış mıydım ben bu adama,onunla yatıyor,kalkıyor,onu seviyordum.Yanımdayken çamaşırlarını yıkıyor,ona iyi hediyeler alıyordum,tüm vaktimi ona harcıyordum.Allah kahretsin bir keresinde onunla mesajlaşabilmek için konturum bittiğinde televizyonumu satmıştım ben...piç ben.

Kendime geldikten bir kaç gün sonra kızı görmeye gideceğimi söyledim ona ve gidebileceğimi öğrendim.Beyefendi izin verdiğine göre gidip şu kızı görmeliydim, bunu ne amaçla yaptığımı bilmesem de kızın iş yerinin adresini aldım.

Bir giyim mağazasında tezgahtarmış kız, beni bu kız için kandırdı,beni bu ten rengi ince çorap üzerine sandalet giyen küçük aptal için kandırdı,hem kandırdı hem becerdi,hayatımın amına koydu Allah'ın belası Erhan.

Kız benden haberdarmış, ben öğrenip gitmek isteyince mecburen anlatmış.Tabi bende daha alımlı,daha şık daha kurnaz daha hoş olduğumu düşünmenin havası, onda sen kullanılıyorsun ama benimle gerçek aşk yaşıyor bakışları ...

Bir süre haber almadım Erhan'dan, daha sonra ortak arkadaşlarımızdan öğrendim ki kızı istetmiş ,söz takmışlar ve daha sonra Erhan'dan bana mektup geldi, tekrar ameliyat olması için Almanya'ya gitmiş ama kıza telefonla bir türlü ulaşamadığı için merak etmiş ve vefakar dost olarak beni gördüğü için benim gidip haber ulaştırmamı istiyormuş.Ulan insan vefakar dostunu kandırır mı, haydi kandırdı diyelim siker mi.İçime boşalırken, inlerken vefakar dost değildim ama.

Her zamanki salaklığımla gittim kızın yanına bir yandan da bak Erhan seninle sözlü ama bana değer veriyor, arkadaşça da olsa benimle hep görüşüyor havasına girmeyi de unutmadım.Kız ben onu bekleyemem,sözü attım ben dediği an mutluluğu tattım diyebilirim.Erhan bana kalacak diye mi? Asla, zaten bu saatten sonra onunla aşk,meşk işi asla olamazdı, ama yarı yolda bırakılmanın tadını  Erhan'da almalıydı ve Suzan Avcı kahkahamı takside atmaya başladım.

Bu haberi Erhan'a verdiğimde şüphelenmedim değil, ya bana inanmıyorsa,ya ona yalan söylediğimi,aralarını bozmaya çalıştığımı düşünürse diye.Ama Erhan telefonda bana çok teşekkür etti ve döndüğünde görüşeceğimizi söyledi,vedalaştık.

Aylar sonra Erhan çıkıp geldiğinde zaten ben onu duygusal anlamda çoktan unutmuştum,deli gibi sevdiğim,seviştiğim adamla sanki hiç öyle şeyler yaşamamışız gibi oluvermiştik.Ara sıra bende kalıyor,erkek arkadaşlarımla tanışıyor hatta yeni kız arkadaşını getiriyordu.Bu ilişki bir kaç yıl bu şekilde devam etti, evime getirdiği kızlardan biriyle evlenene kadar.Piç Erhan koyayım da yaylan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder