Burada yazılan isimler tamamen hayal ürünüdür ,gerçek kurum ve kişilerle ilgisi bal gibi vardır.
2 Aralık 2011 Cuma
Bir tatil masalı
Zeki'den ayrıldığım döneme rastlar bir süreliğine ailemden gizli mektuplaştığım kuzenimin benim yanıma gelmesi.
Teyzemin haberi vardı yanıma geldiğinden ama bizimkilere söylemiyordu,gerçi o da bilse benim halimi ne kızını gönderir ne de benle ilişkiye geçerdi belki de.Beni küçük yaşımda aşık olduğum birine kaçtım ve 1 yıldır onunla aynı evde yaşıyorum,18 yaşımı doldurunca da resmi nikah ile evleneceğim olarak biliyordu.
İsimsiz yolladığım mektuplarda zevkle saatlerce anlatıyordum onlara halim, ancak anlattıklarım kurduğum hayallerdi.Evden kaçtığım iki yıldan fazla zaman diliminde kızlığımı verdiğim salaktan tut, Zeki ile beni kandırmacalarına dayanan ilişkime, yanlarında uyuma lüksümün bile olmadığı ve hiç bir şekilde karşılık almadan (bir orgazm bile ) saatlik sevişmelerimden tut Talat ile bir dönem süren gerçek ilişki boyutundaki beraberliğe kadar pek çok şey yaşamıştım.Bir kere olsun ağlamamıştım (ağlama lüksüm yoktu, bir kaç yıl sonra İzmir'e tekrar tek başıma yerleştiğimde sevgililerimden kazık yediğimde ağlamaya başladım ancak, çünkü başımı sokacak,üzülecek,ağlayacak bir yuvam vardı, düşünecek açlık,üşümek ve uyuyacak yer sıkıntım yoktu)Mektuplarda bunları değil de uğruna evden kaçtığım erkekle yaşadığım Bodrum'un bembeyaz evlerinden birinden ve camlarıma astığım keten perdelerden bahsediyordum, henüz küçük olduğum için zeytinyağlı yemekleri yapmaktaki zorluklardan ve eşimin çocuk istemesinden dem vuruyordum.Bunlar olmasını istediklerimdi ve bunları yaşamamış da olsam anlatmak büyük keyifti.
İyi olduğuma kanaat getiren teyzem yaşı 18'i yeni geçmiş oğlunu yanıma gönderdi, tabi ortada ne ev var ne düzen,Allah'tan eskisi gibi ortalıkta sürünmüyorum, bir süre önce kısa dönem çalışıp çıktığım iş yerinden alacağımı alıp bir haftalık peşin ödemişim pansiyon kiramı, haftaya Allah kerim.
Kuzen Bodrum'a varır varmaz halimin aslında çok daha vahim olduğunu anlamasın diye kendimce bir kaç yalan hazırladım ve ona son bir kaç yılda yaşadığım şeylerden bahsetmedim.Sevgilim bir süreliğine yurt dışına çıktığı için yalnız olduğumu, ailesiyle aynı sokakta oturduğumuz için onlarla ters düşüp pansiyona yerleştiğimi, eğer ailesinden yana olursa x ile de ayrılmayı düşündüğümü falan söyledim, çok da kararlı göründüm.
Kuzenle bizim ayrı bir ilişkimiz vardı, kız arkadaşlarıyla buluşmalarını küçücük yaşımda ben ayarlar, bizim evde ona yiyişecek yer sağlardım, esrar içmeye yeni heveslendiği dönemde yine küçük odayı ona mekan olarak sunan bendim. (bu söylediklerim 17-18 yıl öncesini kapsıyor) Şimdilerde iki çocuğu ve eşiyle düzgün bir hayat süren kuzen ergenlik dönemi ve sonrasında manyak bir şeydi.Araba teybi çalmaktan, annesinin eşyalarını satmaya kadar pek çok boka bulaşmıştı ama her seferinde paçayı yırtmıştı.
Beni ensesi kalın biriyle görmeyi uman teyzem haliyle oğlunun cebine ancak gidiş, dönüş parası koymuştu, ama madem sevgilime posta koymuştum kuzen benimle her türlü bir işler çevirecek ve bundan teyzemin ailesi haberdar olmayacaktı.
Önce Akdeniz'de küçük şirin bir tatil kasabasına gitmeyi teklif etti, orada bir arkadaşı varmış, bir haftalık pansiyon paramın boşa gideceğini kendisine söylediğimde (eşyalarım da olduğu için odayı boşaltıp gidemezdim) o İzmir'e döndüğünde benim cebimde bir kaç aylık pansiyon parası olacağının cevabını aldım.Yine bir şeyler çevirecekti ama neyse.
Tatil kasabasına onun cebindeki parayla gidip arkadaşını bulmamızdan sonra o akşam gittiğimiz içerisinde sadece bir kaç kişinin olduğu sakin bir barda olay çıktı.Aslında tam olarak ne olduğunu kavrayamasam da kendimi bir anda jandarma karakolunda bulmuştum, zaten Zeki ile bir kaç kere jandarma ve polisle başımızın derde girmesinden ve günlerce kimlik kontrolü için karakollarda kalıp, olmadık hakaretler işitmemizden dolayı çok korkmuştum, yaşım da küçüktü üstelik. Bar sahibinde fazla miktarda esrar bulunmasıydı o akşam hepimizin karakolda olma sebebi, zaten toplamda 4-5 kişi olduğumuz için bizi de onlarla birlikte arkadaşmışız gibi toplayıp götürmüşlerdi.Esrar kokusunun içinde tenha köşede oturmamız elbette götürülme sebebiydi.
Kuzenin arkadaşı , bar sahibi ve barmen ertesi gün mahkemece tutuklandı, ben ve kuzenim de o geceyi karakolda geçirdik.Bar sahibi bizim olayla ilgimizin olmadığı yönünde ifade verdiği için bizi mahkemeye sevk etmediler ve biz ertesi sabah serbesttik.Arkadaşı tarafından ağırlanırız umuduyla geldiğimiz bu kasabada dıpdızlak kalakalmıştık.
Bacak arası kokusunu alan her erkek gibi karakoldaki uzman çavuşun çıkışta benden randevu istemesi gecikmedi ve oldukça küçük olan bu kasabada parasız pulsuz olduğun iki tur yürüsen belli olacağından hemen kabul ettim.
Karakol çıkışı ilk işimiz kuzenimin arkadaşının ailesinin işlettiği pansiyona gittik, giysilerimiz oradaydı çünkü ve açıkçası bize karşı ne tavır takınacaklarını merak ediyorduk, öyle ya oğullarının misafiriydik ve oğulları tutuklandığı için bizi kapı dışarı edebilirlerdi.
Korktuğumuz başımıza gelmedi ve pansiyon sahibi aile bizi enfes kahvaltılarla karşıladılar, kendileri çocuklarının karakol-adliye-hapishane işleriyle uğraşabilmek bir kaç gün orada olmayacaklarını, avukatlarla görüşmek için şehre gidip görüşmeler yapacaklarını söyleyerek, pansiyonu öylece bırakıp gittiler.Pansiyon resmen bize kalmıştı, bu çılgınca yemek yemek,duş almak,uyumak demekti.Yalnız hayal ettiğiniz gibi büyük, lüks bir pansiyon değildi burası, evden bozma üç- dört odalı mütevazi bir yerdi ve yiyip içebileceklerimiz normal bir ev buzdolabında olabilecek şeylerle sınırlıydı.
O gece sözleştiğimiz üzere uzman çavuşla buluşmaya gittim, kuzenim oturup televizyon izleyeceğini söyleyerek karışmadı bana.Üzerinde üniforma yokken bir şeye benzeyen çavuş beni bir gece önce göz altına alındığımız yerden farksız esrar kokulu ve bizden başka müşterisi olmayan, melankolik müzikler çalan, yer minderlerinde oturulan bir bara götürdü. Hiç eğlenemediğim yetmiyormuş gibi, ondan ve salak tipli barmenden başkasını göremiyor olmak ta sinirimi bozuyordu ama ses çıkarmıyordum.Uzman çavuş eğlenceli biri olsa neyse ama amacı belli ki beni ayak üstü burada becermekti ama avucunu yalardı.
Evet beni becermedi ama gözleriyle beni becerip, elleriyle kukumu okşayarak eline boşaldı hem de bunu barmen de kaçamak bakışlarla izledi, eminim o da bar arkasında tekila bardağına boşalmıştır.Piç barmen, salak uzman çavuş,pislik barmen, ibne uzman çavuş.
Pansiyonda iki gün kaldık ve oradan ayrılırken bulduğumuz bir kumbaranın içindeki paraları dönüş parası yaptık, ayrıca pansiyondan mum,sabun,havlu,bardak gibi saçma sapan şeyleri çalarak çantalarımza doldurduk
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder